05 Mayıs 2025, Bengü Rızza | Çevre Mühendisi
Kıbrıs gibi su kaynaklarının kısıtlı olduğu bir adada, atıksu yönetimi yalnızca çevreyi korumanın ötesinde, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın ve toplum sağlığının temel bir unsurudur. Peki, atıksularımızın gerçekten kontrol altında olduğundan nasıl emin olabiliriz?
İşte burada, Sürekli Atıksu İzleme Sistemi (SAIS) devreye giriyor. SAIS, arıtma tesislerinin çıkış suyunun alıcı ortama karışmadan önce otomatik olarak ölçülmesini ve verilerin gerçek zamanlı olarak ilgili makamlarla paylaşılmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sistem, sadece kirliliği önlemekle kalmaz, aynı zamanda su kaynaklarımızın korunması ve yeniden kullanılmasına da önemli bir katkı sunar.

SAIS Neden Hayati Bir Öneme Sahip?
SAIS, sadece atıksuyun izlenmesini değil, aynı zamanda su yönetimi konusundaki çağdaş yaklaşımların hayata geçirilmesini de destekler:
- Gerçek Zamanlı Veri Takibi: Kirletici parametrelerin anlık olarak uzaktan ve sürekli izlenmesi, sınır değer aşımlarına hızlı müdahale edilmesini sağlar.
- Mevzuata Uyum: Tesislerin yasal gereklilikleri yerine getirmesini garanti altına alır.
- Hızlı Müdahale: Olası aksaklıkların erken tespiti, daha köklü sorunlara yol açmadan çözüm bulunmasını sağlar.
- Sürekli İyileştirme: Arıtma tesislerinin operasyonel verimliliğini artırır.
- Çevre Felaketlerini Önleme: Denize ve kara ekosistemlerine zarar verebilecek kirleticilerin zamanında tespit edilmesini mümkün kılar.
- Maliyet Tasarrufu ve Verimlilik: Arıtma tesislerinde optimum kaynak kullanımını sağlar.
- Sürdürülebilir Çevre: Atıksu kaynaklarının en verimli şekilde kullanılmasını destekler, su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunur.
- Toplumsal Farkındalık: Su kaynaklarının korunması konusunda toplumun bilinçlenmesine katkı sağlar.






Kıbrıs’ta SAIS Uygulamaları
Kıbrıs'ta SAIS, atıksu, soğutma suyu ve deniz suyu ters ozmozu (Revers Osmosis) gibi farklı su arıtma sistemlerinin deniz deşarjlarını izlemek için kullanılmaktadır. 14 Aralık 2022 tarihli yasal düzenlemeyle birlikte, derin deniz deşarjı yapan tüm tesislerin SAIS'e dahil edilmesi zorunlu hale getirilmiştir.
Bu kapsamda, tesislerin çıkış suyunda pH, sıcaklık, çözünmüş oksijen, iletkenlik, debi, kimyasal oksijen ihtiyacı, askıda katı madde, nitrit ve nitrat gibi parametreler sürekli olarak izlenmekte ve Çevre Koruma Dairesi’nin merkezi veri tabanına aktarılmaktadır.
İlk pilot uygulama, Bafra Atıksu Arıtma Tesisi’nde başlatılmış olup, şu an itibariyle 5’i atıksu, 1’i ters ozmoz (RO) olmak üzere toplam 6 tesis bu sisteme entegre edilmiştir. 2025 yılı içerisinde 4 yeni tesisin daha sisteme dahil edilmesi planlanmaktadır.
Özel sektör için SAIS’in sağladığı başlıca avantajlar:
- Operasyonel Verimlilik : Gerçek zamanlı izleme sayesinde su ve enerji kullanımını optimize ederek işletme maliyetlerini düşürür.
- Mevzuata Uyum: SAIS, çevre mevzuatlarına tam uyum sağlamayı kolaylaştırarak ceza ve yaptırımlardan kaçınmayı mümkün kılar.
- Kurumsal Sorumluluk ve İtibar: Çevreye duyarlı üretim süreçleri, tüketiciler ve yatırımcılar için güvenilirlik oluşturur ve marka değerini artırır.
- Maliyet Avantajı: Erken tespit edilen kirlilik sorunları sayesinde büyük ölçekli cezalar ve onarım masraflarından kaçınılabilir.
- Sürdürülebilirlik Raporlaması: Şirketler, sürdürülebilirlik stratejilerine katkı sağlayan somut verilerle, çevre dostu uygulamalarını şeffaf bir şekilde duyurabilir.
- Sanayi ve Tarımda Yeniden Kullanım: Arıtılmış atıksuyun sanayi soğutma sistemlerinde veya tarımda kullanımı su maliyetlerini azaltarak kaynak tasarrufu sağlayabilir.
Bu nedenlerle, özellikle sürdürülebilir gelişim, sanayi, tarım ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren işletmeler için SAİS uygulamalarına yatırım yapmak, uzun vadede hem çevresel hem de ekonomik fayda sağlayacaktır.
SAIS’in Genel Halk Sağlığına Katkıları ve Faydaları
Atıksu yönetimi, yalnızca çevresel bir mesele değil, aynı zamanda toplum sağlığını doğrudan etkileyen kritik bir konudur. Yeterince arıtılmadan doğaya salınan atıksular, toprağı çölleştirebilir, içme suyu kaynaklarını kirletebilir, gıda zincirine bulaşabilir ve ciddi halk sağlığı sorunlarına yol açabilir. SAİS, bu tür riskleri en aza indirmek için kilit bir rol oynar.
Genel halk sağlığına katkıları:
- Su Kirliliğinin Önlenmesi: Kirletici unsurların sürekli izlenmesi sayesinde, içme suyu kaynaklarının kirlenmesi önlenir.
- Halk Sağlığı Hastalıklarının Önüne Geçme: Yetersiz arıtılmış atıksuların neden olduğu ishal, hepatit ve paraziter hastalıkların yayılmasını engeller.
- Deniz Ürünlerinde Güvenlik : Kıyısal bölgelerde atıksu kirliliği önlenerek deniz ürünlerinin güvenliği sağlanır ve halk sağlığı korunur.
- Temiz Plajlar ve Turizm: Yüzme alanlarında su kalitesinin korunması, halkın güvenle denize girmesini sağlar ve turizmin sürdürülebilirliğini artırır.
Yaşam Kalitesini Artırma: Kirli su kaynaklarına bağlı kötü kokular, sinek ve haşere üremesi gibi sorunlar azaltılarak, sağlıklı yaşam koşulları sağlanır.
Temiz su kaynakları ve sağlıklı ekosistemler, toplum sağlığı açısından vazgeçilmezdir. Bu nedenle, SAIS gibi sistemlerin yaygınlaştırılması yalnızca çevreyi değil, insanların sağlıklı bir yaşam sürdürmesini de güvence altına alır.
Denizlerimizi ve Su Kaynaklarımızı Korumak: Geleceğe Dair Adımlar
Kıbrıs, doğal güzellikleri ile benzersiz bir adadır. Ancak su kaynaklarının sınırlı olması, alternatif su yönetimi çözümlerinin hayata geçirilmesini zorunlu kılmaktadır. Arıtılmış atıksu, uygun arıtma seviyelerine ulaştığında, peyzaj sulama, tarım ve sanayi gibi alanlarda yeniden kullanılabilir hale gelmektedir.
Bu kapsamda, derin deniz deşarjı yapan tesislerin sayısını artırmak yerine, mevcut su kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak ana hedeflerden biri olmalıdır. Özellikle, Mia Milia/Haspolat Atıksu Arıtma Tesisi’nden ve Gazimağusa Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkan arıtılmış atıksuyun hayvan yemi yetiştiriciliğinde kullanılması gibi projeler yaygınlaştırılmalıdır.
Şimdi Harekete Geçme Zamanı!
Denizlerimizin ve doğal kaynaklarımızın korunması, Kıbrıs’ta yaşayan herkesin ortak sorumluluğudur. SAIS gibi yenilikçi sistemler sayesinde atıksu yönetimini daha şeffaf, verimli ve çevre dostu bir hale getirmek mümkün. Ancak bu sistemin kapsamını genişletmek, sadece denizleri değil, tüm alıcı ortamları kontrol altına almak Kıbrıs’ın sürdürülebilir geleceği için hayati önem taşımaktadır.
Elbette, tek başına bir sistem tüm sorunları çözemez. Ancak gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, yeterli bütçenin sağlanması ve toplum olarak suyun değerini bilerek hareket etmemiz, Kıbrıs’ın çevresel mirasını koruma yolunda büyük bir fark yaratacaktır.
Bu süreçte hepimize görev düşüyor! SAIS gibi çevresel izleme uygulamaları hakkında bilgi edinerek, kurumların farkındalığını ve kapasitelerini artırmaya yönelik çalışmalar yapabiliriz. Özel sektör ile denetleyici kurumlar arasındaki iş birliğini güçlendirmek, daha etkili bir çevre yönetimi için kritik bir adımdır.
Unutmayalım! Temiz denizler, sağlıklı ekosistemler ve sürdürülebilir bir yaşam için hepimiz sorumluluk almalı, bu değişimin bir parçası olmalıyız. Şimdi adım atmanın tam zamanı!
Bengü Rızza
Daha Fazlasını KeşfedinBu blogun içeriği tamamen yazarın sorumluluğundadır ve Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmayabilir.