Skip to main content

29 Kasım 2024, Anete Pošiva

Avrupa'nın kuzeyinden Kıbrıs'a gelmek biyoçeşitlilikle ilgilenen herkes için büyük bir zevktir - çok sayıda nadir ve endemik tür, alışılmadık habitat türleri hakkında öğrenilecek çok şey var. Bizim coğrafyamızdan en nadir türlerin burada yaygın olduğunu ve en yaygın türlerimizin nadir olduğunu görmek çok eğlenceli, keşfedilecek çok sayıda yeni manzara var! Ancak, farklı biyocoğrafi bölgelerden geldiğimiz için, işbirliği yapabileceğimiz herhangi bir benzerlik, ortak bir zemin var mı, yoksa başka ortamlardan gelen uzmanların deneyimlerinin uygulanamayacağı kadar farklı mıyız?
İlk bakışta, Akdeniz doğası diğer Avrupa biyomlarından çok farklı görünüyor - yaz aylarında yüksek sıcaklıklar ve su kıtlığı ile uğraşmak, kış yağmurları ve ilkbaharda çok erken yeşeren verimli, çalılıklar ve sklerofilli bitkilerin hakim olduğu bir bitki örtüsü. Bunların hepsi yağmurun bol olduğu, kışların soğuk olduğu ve manzaraya tarlalar ve yaz boyu yeşil otlaklarla karışık iğne yapraklı ve yaprak döken ormanların hakim olduğu anavatanım Boreal bölgesinden çok farklı. Ancak peyzajları ve biyoçeşitliliği şekillendiren başlıca doğal ve insan kaynaklı etkenlere bakıldığında, bunların pek çok durumda örtüştüğü görülmektedir.
Çalı ve orman peyzajlarının itici gücü olarak yangın ve yangın sonrası değişimler, yeraltı suyuna bağımlı karasal ekosistemler, nehir kıyısı habitatları, sahillerde belirli ekosistemlerin oluşumu, yüksek doğal değere sahip tarım alanları ve yarattığı peyzajlar - bunlar evrensel olarak anlaşılan olgulardır. Spesifik çevre koruma sorunları hakkında diyalog başlar başlamaz, bunların birçoğunun evrensel olarak insanların doğasından kaynaklanan şeyler olduğu, en önemlisi de kısa vadeli ve bireysel çıkarları, bizim ve gelecek nesiller için geçim kaynağı olan doğa ve ekosistemlerin korunmasında uzun vadeli ve topluluk çıkarlarının üzerinde tutmak olduğu açıktı.

İlk ziyaretimde iki bölge ve biyolojik çeşitlilikleri dikkatimi çekti - ormanları ve çalılıklarıyla Girne dağları ve Ayia Irini/Akdeniz özel çevre koruma alanının tepelik tarım alanları. Girne dağları, sarp arazi ve hava koşullarının oluşturduğu doğal çalılık habitatların, yangın sonrası ekim çalışmaları, keçilerin otlatılması ve çam kese böceği (Thaumetopoea pityocampa) salgınlarından etkilenen ormanlarla etkileşimini sergiledi.Yapraklarını dökmüş çam ormanları, Avrupa Ladin Kabuk Böceği'nin (Ips typographus) geniş alanlara zarar verdiği Orta ve Kuzey Avrupa'daki ölü ladin ormanlarını anımsatmakta olup, tek tip orman yaşı nedeniyle en çok etkilenenler ladin monokültürleridir. Yönetim kolaylığı ve kereste hasadına yönelik orman dikim uygulamaları, doğal zararlı salgınlarını güçlendiren unsurlardan biridir; ancak hızlı iklim değişikliğiyle karşı karşıya kalınmasına ve bunun doğal kaynak yönetiminin çeşitli yönleri üzerindeki etkilerinin görülmesine rağmen, nesiller boyu orman yöneticileri tarafından kullanılan ve öğretilen yönetim biçimlerini değiştirmek zor olduğundan, bu uygulamalar birçok yerde maalesef devam etmektedir.;

Öte yandan, doğal değeri yüksek tarım uygulamaları, ekosistemleri, ve yüksek biyolojik çeşitliliği korumak için kullanılabilecek önceki nesillerden alınan bir derstir. Ayia Irini/Akdeniz koruma alanındaki teraslanmış arpa tarlalarında, hasat ve sürme zamanlamasının doğru olması halinde ekili tarlalarda ve kenarlarında yetişmeye adapte olan endemik Kıbrıs lalesinin (Tulipa cypria) ilk çiçeklerini görme şerefine eriştim. Tarlalar arasındaki kenarlar, endemik Kıbrıs arı orkidesi Ophrys kotschyi subsp. kotschyi de dahil olmaküzere çiçek açan orkideler ve kuşlarla doluydu. Zeytin ağaçları manzarayı süslüyordu, en etkileyici olanı 500 yaşını aşmış ağaçlarıyla Anıt Zeytinlikti (ve hala hasat ediliyor ve ağaçlar arasına başka kültürler dikilerek en verimli şekilde yönetiliyor). 

Bu tür peyzajlar ve yönetim uygulamaları hem mali hem de sosyal açıdan teşvik edilmeli ve desteklenmelidir, çünkü bunlar doğa ve kültürün bir arada var olmasına olanak sağlar ve hem yerel topluluklar (ve diğer pazarlar) için gelir hem de kayalık dağ yollarına tırmanmak veya tüm gününü sahilde geçirmek istemeyenler için rekreasyon fırsatları sağlar Giderek daha ucuz gıda üreten rekabetçi ortamda, küçük ölçekli çiftçilik rekabet edemez, ancak niş pazarlara ulaşmalarï ve hayatta kalmaları desteklenebilir.

Çiçek açan bitkiler ve göçmen kuşların varlığıyla büyüleyici erken ilkbahar, çevrecileri çekebilecek ve sürdürülebilir hizmetler için talep yaratabilecek potansiyelde. Yerel uzmanlarla işbirliği yapmayı ve Kıbrıs'ın harikalarını gelecek nesiller için koruma ve yönetme kapasitesini geliştirmeyi dört gözle bekliyorum.

Anete Pošiva-Bunkovska

Daha Fazlasını Keşfedin

Bu blogun içeriği tamamen yazarın sorumluluğundadır ve Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmayabilir.

Skip to content